16 Aralık 2012 Pazar

Yandex’le 4 kat hızlı internet

Yerel servisleriyle dikkat çeken Rusya merkezli arama motoru Yandex, Türkiye’deki internet kullanıcıları için özel olarak yerelleştirdiği ve bu anlamda bir ilk teşkil eden internet tarayıcısı Yandex.Browser’ı hizmete sundu. Yandex.Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Kısa bir süre içerisinde Türkiye internet dünyasına birçok yenilik getiren Yandex, bugün bir ilke daha imza atıyor. Türkiye’deki kullanıcılara, onlara özel olarak yerelleştirilmiş, tüm tarayıcıların en sevilen özelliklerini bir araya getiren bir internet tarayıcısı sunuyor. ” dedi.
Yandex, Türkiye için özel olarak yerelleştirdiği internet tarayıcısını hizmete sundu.
Yandex, Türkiye için özel olarak yerelleştirdiği internet tarayıcısını hizmete sundu.
Türkiye’deki internet kullanıcıları için özel olarak yerelleştirilmiş ilk İnternet tarayıcısı olan Yandex.Browser’ın tanıtım toplantısı Point Otel Barbaros The Game’de gerçekleştirildi. Etkinliğe Yandex.Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Yandex Türkiye CEO’su Bogdan Wisniewski, yandex çalışanları ve aralarında internet sektörü temsilcilerinin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Serdar Kuzuloğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen tanıtım toplantısının açılış konuşmasını Yandex.Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ yaptı.
YANDEX.BROWSER’I ÇOK SEVECEKSİNİZ
Yandex.Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Kısa bir süre içerisinde Türkiye internet dünyasına birçok yenilik getiren Yandex, bugün bir ilke daha imza atıyor. Türkiye’deki kullanıcılara, onlara özel olarak yerelleştirilmiş, tüm tarayıcıların en sevilen özelliklerini bir araya getiren bir internet tarayıcısı sunuyor. Yandex’in uzun yıllara dayanan tecrübesi ışığında ortaya çıkmış, hızlı, rahat ve güvenli bir internet deneyimi sağlayan Yandex.Browser’i çok seveceğinizi düşünüyorum” dedi.
Yandex markasını çok kısa sürede Türkiye’nin ikinci arama motoru olarak lanse ettiklerini ifade eden Yalçındağ , ” Biz dünyada ve Türkiye’de bulunan ve kullandığımız bütün internet tarayıcılarını hepsinin en iyi özelliklerini, en güzel özelliklerini aldık ve bunu yerelleştirdik. Biz yandex olarak yeniden bir ilki gerçekleştirdik. Yerelleştirdiğimiz internet tarayıcımızı bugün Türk internet eko sistemine tanıtıyoruz” şeklinde konuştu.
TÜRK İNTERNET KULLANICISI YANDEX’İ SEMPATİYLE KARŞILIYOR
Yandex’i kısa sürede Türkiye’nin en çok bilinen popüler markası haline getirdiklerini kaydeden Yalçındağ, Türk intennet kullanıcısının Yandex’i sempatiyle karşıladığını belirtti. Yalçındağ, şöyle konuştu:
“Biz baştan beri Yandex olarak, bir arama motoruyuz diyoruz. Bir softweb şirketiyiz diyoruz. Bugün yeni bir ürünümüzle artık internete de Yandex.Browser ile gireceksiniz, diyoruz. Yaklaşık 4 ay önce çalışmalarımıza hız verdik. Aylık arama sayımız 14 milyondan 60 milyona yükseldi. Yaklaşık 4 katı büyüme gösterdik. Sunduğumuz bütün ürünler, internet kullanıcıları tarafından çok beğeniyle karşılandı. Normal bir markanın yaklaşık bir yılda tasarladığı, bir yıl için dizayn ettiği bütün iletişim çalışmalarını biz Yandex için yaklaşık 3 buçuk, 4 ay içinde gerçekleştirdik. Biraz süratli girmek zorundaydık pazara. Çünkü karşımızda hepimizin bildiği gibi pazarın tümüne hakim olan çok büyük bir şirket var. Onunla birlikte hem arkadaşlığımızı dostluğumuz devam ettirerek, biz de bu pazarda kendimize layık olduğumuz bir yer alacağız diye bu piyasaya girdik. Yandex ürünü internet kullanıcıları arasında yaptığımız bir araştırmada Yandex’i marka olarak yüzde 90′ın üzerinde bütün Türk internet kullanıcıları biliyor. Bu bizim için çok çok güzel bir sonuç. Bu kadar kısa bir sürede markamızı Türkiye’nin en çok bilinen en popüler markası haline getirdik. Aldığımız sonuçlar bizi çok mutlu etti.”
TURBO MODUYLA 4 KAT DAHA HIZLI İNTERNET
Daha sonra bir konuşma yapan Yandex Türkiye Ürün Müdürü Erhan Erdoğan da “İnternet kullanıcıları olarak son yıllarda hızlı internet bağlantılarına alışmış olmamıza rağmen, bağlantının yavaş olduğu durumlar hayatımızdan çıkmış değil. Yandex’in yeni tarayıcısına eklediği özel Turbo modu, içeriğini yüzde 75′e varan oranlarda sıkıştırdığı sayfaları 4 kata kadar daha hızlı açabiliyor. Bu özellikle kotalı internet bağlantıları için önemli tasarruf sağlıyor. Rahat ve güvenli bir internet deneyimi sağlayan tarayıcı, özel Turbo modu sayesinde, internet sayfalarını yavaş bağlantılarla bile hızlı yükleyebilmesiyle öne çıkıyor. Bağlantı hızı 128 Kbps’nin altına düştüğünde otomatik olarak devreye giren ve 512 Kbps üzerine çıktığında kendini kapatan Turbo modu, kullanıcının isteğine göre herhangi bir zaman da açılıp kapatılabiliyor” dedi.
PROJE-Y OYUNU TANITILDI
Etkinlikte ayrıca, 4129 Ajans Başkanı Alemşah Öztürk ve Yandex.Türkiye Sosyal Medya Pazarlama Müdürü Kaan Akın ile birlikte 7 Aralık’ta başlayacak ve sadece Yandex.Browser ile katılmanın mümkün olacağı hazine avı konseptli “Proje-Y” adlı oyunu tanıttı. Etkinlik Yandex çalışanlarının tarafından pasta kesiminin ardından sona erdi. Yandex çalışanları ayrıca Yandex. Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Yandex Türkiye CEO’su Bogdan Wisniewski ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.
SAYFA VE DOSYALARI VİRÜSLERE KARŞI TARIYOR
Yandex’in yeni tarayıcısı Yandex.Browser daha hızlı, rahat ve güvenli bir internet deneyimi sunuyor. Türkiye’deki internet kullanıcıları için özel olarak yerelleştirilmiş ilk internet tarayıcısı olan Yandex.Browser, birçok özelliğiyle öne çıkıyor. Sayfaların 4 kata kadar daha hızlı yüklenmesini sağlayan Turbo modu trafik, hava durumu ve çeviri gibi servislere hızlı erişimiyle işlevselliği, adres ve arama satırlarını birleştiren sade arayüzü, sayfaları ve indirilen dosyaları zararlı yazılımlara karşı tarayan anti-virüs teknolojisi, Facebook ile bütünleşik çalışabilme özelliği var. Ssayfa ve dosyaları virüslere karşı tarayan, adres ve arama satırlarını tek bir “akıllı satırda” birleştiren Yandex.Browser ayrıca, kullanıcının sorgularını iletmek istediği kaynakların hızlıca seçilebilmesi konusunda kolaylık sağlıyor.
Tarayıcıyla bütünleşik çalışan çeviri servisi, kullanıcıların dilini bilmedikleri web sitelerini ziyaretlerini kolaylaştırırken, Kaspersky Labs ile işbirliği içerisinde çalışan anti-virüs sistemi, ziyaret edilen web sitelerini ve indirilen dosyaları zararlı yazılımlara karşı denetliyor.
FACEBOOK ARTIK DAHA DA YAKIN
Facebook’la da entegre çalışan Yandex.Browser, en sık ziyaret edilen sitelere çabuk erişim sağlayan özel araç çubuğu üzerinden, kullanıcıların bu popüler sosyal paylaşım sitesini ziyaret etmelerine gerek bırakmadan, yeni mesajlar, durum güncellemeleri ve arkadaşlık teklifleri konusunda bilgilendiriyor. Araç çubuğu, aynı şekilde hava veya trafik durumu bilgilerine de anında erişim sağlıyor.
TÜM TARAYICILARIN EN SEVİLEN ÖZELLİKLERİ BİR ARADA
Sektörün en iyi ve en sevilen teknolojilerini tek çatı altında birleştiren Yandex, tarayıcısının motoru olarak üreticilerin çoğu tarafından desteklenen WebKit’i ve arayüzünün temeli olarak ise açık kaynak kodlu Chromium’u kullandı. Varsayılan olarak sağlanan en güncel Adobe Flash eklentisi, PDF dosyalarını açmaya yarayan özel bir yazılım ve ayrıca favorilerin, tarayıcı geçmişinin, kaydedilmiş şifrelerin ve diğer ayarların eski tarayıcınızdan otomatik olarak aktarılabilmesi ise tarayıcının diğer yararlı özellikleri arasında bulunuyor.
Devamını Oku

Akıllı telefonlar ucuzlayacak

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, 2013 başında 150-200 liralık telefonların piyasaya çıkacağını söyledi.
Akıllı Telefonlar Ucuzlayacak
Akıllı Telefonlar Ucuzlayacak
Özmen, bu telefonların piyasadaki akıllı telefonlarla aynı teknik özelliklere sahip olacağını söyledi.
Microsoft Bilişim Zirvesi 2012′de konuşma yapan Özmen, yeni çıkan trendler konusunda kendilerini hazır hissettiklerini söyleyerek, kurumlara bu yeni çağda rekabet etmelerini sağlayacak yeni ürün ve hizmetleri Türkçe olarak sunduklarına dikkati çekti.
Özmen, Microsoft’un ayrıca Türkçe klavyeye de büyük önem verdiğini, uygulamaların da Türkçe kullanıma sunulduğunu kaydederek, bu durumun Türkiye’ye teknoloji konusunda masaya oturma imkanı sağladığını kaydetti.
Devamını Oku

13 Aralık 2012 Perşembe

Google'a son model rakip "apple iGlass"

Teknoloji devi Google’ın tanıttığı ve 2014 yılında satışa sunacağını duyurduğu, Project Glass artık birçok kişi tarafından biliniyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Google I/O konferansıyla birlikte, bireysel kullanıcılara olmasa da geliştiricilere ön sipariş ile Project Glass’ı edinme şansı doğdu. Cihazlara daha az bağımlı olmayı vaad eden gözlük için pek çok geliştirici sipariş vermiş durumda.
Geçtiğimiz günlerde Google, Project Glass için dokuz farklı patent aldı. İçlerinde trackpad’den, işitme engelliler için konuşmaları yazıya dökecek teknolijiye kadar birçok özelliği bulunduran bu patentler, Google’ın işleri ne kadar ilerlettiğinin bir habercisi.
Google’ın Project Glass çalışmalarını bir yana bırakırsak, şirketin bu alanda tek başına olmadığını söylemek gerekiyor. Zira birçok farklı alanda karşı karşıya gelen Google ve Apple, bu yeni teknolojide de gelecekte birbirleriyle yarışacaklar gibi görünüyor. Mashable’ın haberine göre Apple, Project Glass’a benzeyen giyilebilir bir cihazın patentini geçtiğimiz Salı günü aldı.
Apple’ın sunduğu dosyada, patent başvurusu yapılan cihazın özelliklerinde ise, iki küçük CRT, LCD veya OLED ekranların büyüteçli lenslerle kullanılacağı ve bu görüş elemanlarının gözlük veya kask gibi giyilebilen bir nesneye entegre edileceği yer alıyor.
Patent için 2006’da başvuran Apple’ın kendi Project Glass’ının veya başka bir deyişle iGlass’ının haberlerini ilerleyen günlerde almaya başlayabiliriz.
Devamını Oku

GOOGLE'da iş Fırsatı Formu doldurup şansınızı deneyin

Google… 20 binden fazla çalışanı olan, milyarlarca dolarlık bir internet devi… Böylesi bir şirketin isminin özgeçmişinizde yer alması hoş olmaz mıydı?

Bu hayal, çok da imkânsız değil aslında. Şansınızı denemek için uzun yollar katetmenize de gerek yok. Kendinizi sınama fırsatı, çevrim içi bir form kadar yakın! 
Formu göndereceğiniz yer ise Londra’nın doğusundaki ‘teknoloji kenti’ Tech City’de hizmete başlayan, Google’ın kurucu ortağı olduğu Campus…
‘Google Campus’ olarak da anılan bu yapı, Avrupa’nın en yeni ‘birlikte çalışma’ mekânı ve girişimci birliği. Teknoloji ve bilişim dünyasının içinde iyi bir yer edinmek için beynini harıl harıl çalıştıranların ofis olarak kullandığı ve fikirlerini diğerleriyle paylaşarak geliştirdiği bir sosyal etkileşim merkezi. Burada şirket olarak çalışan gruplar da var, bireysel olarak faaliyet gösterenler de…
FORMU DOLDURUN ŞANSINIZI DENEYİN
Campus yetkilileri, çalışmalarını bu kurumsal çatı altında devam ettirmek isteyenleri, www.campuslondon.com adresli sitede bulunan üyelik talebi formunu doldurmaya çağırıyor. Bu forma olumlu yanıt gelirse, Campus’a aylık 275-375 sterlin (KDV hariç) ödeyerek üye oluyorsunuz ve kapılar size açılıyor.

Bir kez üye olunca, evinizde bilgisayar karşısında yaptığınız bütün işleri gelip Google’ın sizin için hayata geçirdiği sistemin bir parçası olarak gerçekleştirebiliyorsunuz.  Kendiniz gibi girişimcilerle fikirlerinizi birleştirip yeni projeler üretmeniz de mümkün.
“GÖRÜNMEYEN İNSANLAR GÖRÜNÜR OLSUN”

Campus’un yöneticisi Eze Vidra adında genç bir adam. UK Trade and Investment’ın (Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım) organize etttiği basın gezisinde, Vidra ile sohbet etme imkânı buldum.
Vidra, kurdukları mekânın amacını, “İşlerine uzaktan bağlanan ‘görünmeyen’ insanların böyle çalışması yerine, bir araya gelip kahve içip kek yiyerek, yani insani paylaşımda bulunarak çalışmalarını sağlamak” sözleriyle anlattı.
KİM BAŞVURABİLİR?
Bu yazıyı okurken teknoloji girişimcilerinin aklını kurcalayacak en temel soruyu da Vidra’ya yöneltmeyi ihmal etmedim:
“Peki, kimler internet sitesindeki formu doldurup size yollayabilir?”
Vidra’dan “Herkes!” yanıtını aldım, ama tatmin olmadım. Biraz daha üsteleyince asıl cevap geldi:
“Bütün ülkelerden form yollanabilir. Ama ‘Benim güzel bir fikrim var’ diyenleri değil, o fikri az çok hayata geçiren kişi yahut genç şirketleri tercih ediyoruz”.
Uzun lafın kısası, Google Campus’te şansınızı denemek için ortaya kabataslak da olsa somut bir ürün koymanız gerekiyor.
Şansınız bol olsun!
Devamını Oku

İphone 5 mi, Galaxy S3 mü?






Herkes Araştırmış bide biz araştıralım dedik,kimilerine göre iphone 5 kimilerine göre S3, Buyurun İnceleyin Karar sizin

Ekran
- iPhone 5: 4 inç genişliğinde ( 10.1 cm ) Retina Display teknolojili ve 1136 x 640 piksel çözünürlüklü dokunmatik ekran
- Galaxy SIII: 4.8 inç genişliğinde ( 12.1 cm ) AMOLED kapasitif 1280 x 720 piksel çözünürlüklü dokunmatik ekran

Boyutları
- iPhone 5: 124 x 59 x 7.6 milimetre 112 gram
- Galaxy SIII: 137 x 71 x 8.6 milimetre 133 gram

İşletim sistemi
- iPhone 5: iOS’un en güncel sistemi iOS 6
- Galaxy SIII: Android’in yenilikçi işletim sistemi Android 4.0

İşlemci
- iPhone 5: Apple A6 işlemcisi
- Galaxy S III: 1.4 GHz frekans hızındaki Cortex-A9 işlemcisi

Kamera
- iPhone 5: 8 Megapiksel arkada, 1.2 Megapiksel ön tarafta,
- Galaxy SIII: 8 Megapiksel arkada, 1.9 Megapiksel ön tarafta,

Video çekimi
- iPhone 5: HD, 1080p (40 inch TV’de gösterim kalitesinde), saniyede 30 kare.
- Galaxy SIII: HD, 1080p (40 inch TV’de gösterim kalitesinde), saniyede 30 kare.

Hafıza
- iPhone 5: 16, 32 ve 64 GB
- Galaxy SIII: 16 ve 32 GB olmak üzere arttırılabilir hafıza desteği

Batarya performansı
- iPhone 5: saat 3G, 8 saat LTE, 10 saat Wi-Fi, 10 saat video izleme
- Galaxy SIII: 9 saatlik 3G konuşma süresi

İnternet bağlantısı
- iPhone 5: 4G-LTE, Bluetooth, Wi-Fi
- Galaxy SIII: Bluetooth 4.0, 4 band GSM ve 4 band 3G desteği, LTE, Wi-Fi ve NFC

Bir önceki Sosyal medyanın yeni komedisi ''iPhone'' başlıklı haberimizde, iphone 5, iPhone 5 sosyal medyada ve iPhone 5 sosyal medyadaki fotoğrafları hakkında bilgiler vermiştik.
Devamını Oku

CE, FCC ve fazlası... Bu simgeler ne demek?


CE, FCC ve fazlası... Bu simgeler ne demek? - Ceplerimizin, laptop'larımızın ve diğerlerinin bir köşesindeki CE, FCC gibi sembollerin anlamı ne?


Elektronik cihazlarımızın arkasında genellikle anlam veremediğimiz bir dizi işaretler ve kısaltmalar yer alıyor. Bu kısaltmaların uluslararası ticarette çok önemli bir yeri bulunuyor. İşte her bir işaretin anlamı.
UL: Underwriters Laboratories, bağımsız, kâr amacı gütmeyen bir "güvenlik bilim şirketi" ve ABD'de, Kanada'da, Meksika'da satılan birçok ürünü federal ve eyalet güvenlik kurallarına karşıtest ediyor.
CSA: Diğer bir bağımzsız test ve sertifikalandırma şirketi olan CSA International tüketici veendüstriyel ürünleri sınıyor.
FCC: Federal Communications Commission, kullandığımız elektronik cihazların kablosuzfrekanslarının birbirleriyle çakışmadığından emin olmak üzere testler gerçekleştiriyor. ABD'de satılan ürünlerin belirli FCC kurallarına uyması gerekiyor.
CE: Avrupa Birliği'nde satılan her ürünün CE (Conformité Européenne, Avrupa Uyumluluğu) işaretini taşıması gerekiyor. CE, tek başına ürünün kalitesiyle ilgili bir şey söylemese de üye 27 ülke için uyulması gereken kuralları bir araya getirerek işleri kolaylaştırıyor.
Ünlem sembolü: Resmi ismi CE R&TTE Directive olan ünlem işareti, cihazın bir veya birden fazla üye ülkeninkablosuz kurallarını çiğnediğini gösteriyor. Örneğin iPhone, 2.4GHz ve 2.454GHz frekanslarında çalıştığından dışarıda Fransa'daki kuralları çiğnemiş oluyor.
WEEE sembolü: Çöp kutusu şeklindek sembol, ürünün AB tarafından getirilen güvenli elden çıkarma gereksinimlerini karşılayıp karşılamadığını gösteriyor. Bu ürünü çöpe atmak yerine uygunbir biçimde elden çıkarmanız gerekiyor.
GS işareti: "GS Mark with TUVdotCOM" veya "TÜV Rheinland GS Mark", ürünün bağımsız birşirket olan TÜV Rheinland tarafından test edildiğini ve Almanya'nın sıkı güvenlik yönetmeliklerine uyduğunu gösteriyor.
China Compulsory Certificate (CCC): Çin'in iki sertifikalandırma sistemlerini bir araya getirenişaret, temel tüketici ürünü güvenliğini simgeliyor. Çin'de satılan neredeyse tüm tüketici ürünlerinin, bu işareti taşıması gerekiyor.
Devamını Oku

3 Haziran 2012 Pazar

Bilinen En Tehlikeli Virüsler


CIH (1998)

Dünya genelınde yaklaşık 20 ila 80 milyon dolar zarara yol açan ve pc'lerde bulunan sayısız hayati önemdeki veriyi bir anda yok eden CIH, 1998 yılında ortaya çıkarak tüm dünyanın bir numaralı kabusu oldu.

CIH'ın en tehlikeli yanı ise virüsün harekete geçmesiyle birlikte sunucu bilgisayarın hdd'sinde bulunan tüm verilerin üzerine veri girişi yaparak sistemleri çökertmesiydı.

MELISSA (1999)

İlk olarak 26 Mart 1999 yılında görülen ve internet mail sistemlerini çökerten Melissa, her ne kadar zararsız ve hoş bir ismi olsa da, kullanıcıları yaklaşık 300 ila 600 milyon dolar zarara uğrattığı sanılıyor.

Oldukça hızlı bir şekilde yayılan ve sistemlerinde Outlook yazılımını kullanan Intel ve Microsoft başta olmak üzere birçok şirketin tüm e-mail sistemini çökerten Melissa, Microsoft'un Outlook yazılımını kullanarak kendine mail atmak suretiyle virüsü sistemlere bulaştırıyordu.

ILOVEYOU (2000)

Loveletter (Aşk mektubu) olarak da bilinen ve bir Visual Basic script'i olan ILOVEYOU, ilk olarak 3 Mayıs 2000 tarihinde görüldü.

8 yıl önce Hong Kong'da ortaya çıkan bu virüs,Love-Letter-For-You.TXT.vbs isimli bir dosyayı içeren ILOVEYOU başlıklı e-mail'leriinternet üzerinden PC'lere dağıtmak suretiyle yayılmaya çalışıyordu.

Melissa'ya benzer şekilde MS Outlook yazılımını kullanarak kişi rehberi kayıtlarına mail'ler gönderen ILOVEYOU'nun yaklaşık olarak 10 ila 15 milyar dolar zarara neden olduğu sanılıyor.

BLASTER (2003)

2003 yılının yaz aylarında ortaya çıkan Blaster, Lovsan ya da MSBlast olarak da biliniyor. İlk olarak Ağustos ayının 11'inde tespit edilen ve hızla yaygınlaşmaya başlayan Blaster, sadece iki gün içerisinde binlerce PC'yi etkisi altına aldı.


Devamını Oku

10 Mayıs 2012 Perşembe

Virüsler Nasıl Temizlenir ?


1 - Öncelikle Bilgisayarım -> Yerel Disk(C -> Sağ Tıklayıp Kota Sekmesine Gelin - > "Kota yönetimini etkinleştir" ve
"Kota sınırını aşan kullanıcılara disk alanı verme"
kutucuklarını işaretleyin. -> Daha Sonra "Disk alanı sınırı" seçeneğini işaretleyin ve sınıra 1 KB Değer verin.
Bunun sebebi virüsün diskinize kendisini tekrar koplayamasını engellemek içindir.

2 - Tüm internet bağlantınızı kesin.

3 - Başlangıç öğelerini düzenlemek ve virüslerin başlanıçta açılmasını önlemek için "Başlat -> Çalıştır -> msconfig" yazın ve Enter'a basın.
Burada en son sekme olan "Başlangıç" sekmesine gelin.Burada "ctfmon" adlı program hariç tüm öğelerin yanındaki
işaretlerini kaldırın.
Böylece virüsler açılışta etkisiz hale gelirler...

4 - Gizlenmiş virüsleri görünür kılmak için Herhangi bir klasörde "Araçlar -> Klasör Seçenekleri -> Görünüm" sekmesine gelin.
Burada "Gizli dosya ve Klasörler" bölümünden "Gizli Dosya Ve Klasörleri Göster" seçeneğini seçin ve ayrıca
"Korunan işletim sistemi dosyalarını gizle(önerilen)" seçeneğindeki tick işaretini kaldırın.
Böylece virüsler görünür hale gelir ve bu sayede antivirüslerin işi kolaylaşır.

5 - Eğer antivirüsünüz bir dosya hakkında uyarı verirse ve onu silemiyorsa antivirüsün işlemini
kolaylaştırmak için Ms-dos ya da Cmd komut satırında
virüsün özniteliklerini değiştirin.Bunun için komut istemini açın (Başlat -> Çalıştır -> Cmd) ve virüsün olduğu klasöre gidin.Burada virüsün adını virus.exe
diye varsayalım.Cmd komut ekranına şunu yazın ve Enter'a basın "attrib -s -h -r +a virus.exe".
Böylece virüsün gizliliği ve silinmez özelliği yok edilir ve virüs normal bir dosya halini alır.

6 - Bu işlemlerden sonra bilgisayarınızı yeniden başlatın.

7 - İşte şimdi bilgisayarınızı açarken F8'e basarak işletim sistemi menüsünden "Güvenli Kip Komut İstemi'nde açın.

Bu sayede virüsü tamamen etkisiz hale getirirsiniz.
İşte burada antivirüsünüz ile tarama yapın.
Ms-dos tabanlı antivirüs kullanmanız gerekecektir.

Devamını Oku

Virüslerden Korunma Yolları



Yazma korumalı disketleri paylaşmayın. Başkalarının flash diskini kullanırken çok dikkatli olun. Çünkü bu tarz veri depolama birimleri virüs bulaştırmanın en basit yoludur.
Anti-virüs programı kullanın. Anti-virüs programını güncel tutun, sürekli güncelleyin.
Tanımadığınız kişiler tarafından size gönderilen ve ek dosyası bulunan e-mailleri okumayın. Ancak illaki okumanız gerekiyorsa ilk önce mutlaka virüs testinden geçirin.
Internet'ten download edeceğiniz (indireceğiniz) her dosyaya virüs testi uygulayın.
İşletim sisteminizi (windows) güncel tutun. Zira Linux işletim sistemi kullanıyorsanız, içiniz rahattır. Çünkü Linux'e virüs bulaşmaz.
Güvenlik duvarı (firewall) yükleyerek virüs riskini azaltabilirsiniz.
Devamını Oku

10 Nisan 2012 Salı

Virüsler Nasıl Tespit Edilir ?

Bilgisayar virüsünü şu şekillerde tespit etme imkanınız var ;

1) Programın yüklenmesi normalden uzun sürüyorsa
2) Hiç beklenmedik hata mesajları ekranda görüntüleniyorsa
3) Bellek alanı normalden az görünüyorsa
4) Kütükler bozuluyor veya aniden siliniyorsa
5) Ekranda değişik karakterler görünüyor veya kayıyorsa
6) COM VE .EXE uzantılı programların uzunlukları tarih ve zamanları değişiyorsa
7) Ekrana beklenmeyen yazı ve isimler geliyorsa
8) Tuşa basıldığında müzik çalıyorsa sistemde virüs olduğundan şüphelenilmelidir.
Devamını Oku

Bilgisayar Virüsleri Nasıl Bulaşır Ve Yayılır ?


Bilgisayar virüsleri, önceki yıllarda disket ve CD romlar aracılığı ile yayılmakta iken, günümüzde internet üzerinden yayılmaktadır. İnternetten indirdiğiniz programlar, dosyalar veya kabul ettiğiniz e-postalarla birlikte bilgisayarınıza virüs programı yüklenebilir, yaygın değişle bilgisayarınıza virüs bulaşabilir.„Hatta artık virüslerin yayılması için, internetten program yada dosya indirmenize veya e-posta kabul etmenize gerek kalmaksızın sadece internete bağlı olmanız yeterlidir. İnternete bağlıysanız ve yeterli güvenlik önlemlerini almamış iseniz, bilgisayarınızın içine uzaktan erişim ile kolayca virüs programlarının yerleştirilmesi mümkündür.


Bazı bilgisayar virüsleri de bilgisayarda kurulu olan program ve/veya işletim sisteminde olan açıklıkları kullanarak bilgisayara bulaşır.Bilgisayar virüsleri bulaştıkları bilgisayarlarda, yakalanma riskini bertaraf etmek için makinenin güvenlik sistemini kapatırlar.Internet üzerinde dosya arşivlerinin ne kadar sık kullanıldığını düşünürsek  tehlikenin boyutlarını daha da iyi anlayabiliriz.


Devamını Oku

5 Nisan 2012 Perşembe

Sunum Ve Sorular

Arkadaşlar Ders de Yaptığım Sunuyu ve Soruları Aşağıda ki Link den İndirebilirsiniz...

https://hotfile.com/dl/151983616/06491df/virsler.rar.html
Devamını Oku

18 Mart 2012 Pazar

Her Zararlı Yazılım Virüs Değildir...!

Genel bir sınıflandırma yapıldığında, yanlışlıkla virüs olarak isimlendirilen zararlı yazılımları Banger, şöyle bir gruplandırma içinde ele almıştır;
  • Hatalı programlar
  • Truva atları
  • Bukalemunlar
  • Yazılım bombaları
  • Mantıksal bombalar (Koşullu bombalar)
  • Zamanlamalı bombalar
  • Tavşanlar (Kopya üreticiler)
  • Kurtçuklar
  • Virüsler
"Hatalı programlar", gerçekten zarar verme güdüsü ile değil, fakat yazılım içindeki bir ya da daha fazla hatadan dolayı virüs türü yazılımlar içinde ele alınmaktadır. Bu tür yazılımlar yeterince sınanmadıkları ve içindeki hatalar düzeltilmediği için sisteme zarar vermektedir. Verdikleri zarar bir tür görünmez kazadır.

"Truva atı", zarar verici bir program içeren herhangi bir yazılımdır. Truva atlarının gizlenmek için en sevdikleri yazılım türü, bilgisayar oyunlarıdır.
Truva atının yakın akrabası olan "bukalemun", bir başka programmış gibi davranabilir.
Bir "bomba", bir yazılım parçasıdır; ya daha önce varolan bir programa (örneğin bir hesap tablosu yazılımına) eklenmekte ya da böyle bir programın belli oranda değiştirilmesi ile elde edilmektedir.
Virüslerle akraba olan "tavşan" ise bellek ve diski, kendi kopyaları ya da kendi ürettiği başka tür bilgilerle dolduran zararlı bir yazılım türüdür.

"Kurtçuklar" ise, bellek ve manyetik disk ortamlarında kayar gibi ilerleyerek karşılaştıkları veri ve programları değiştirmektedir.
Devamını Oku

11 Mart 2012 Pazar

Virüslerin Genel Özellikleri









Bilgisayarınızı virüslerden koruyabilmek, virüslerin bulaştığı disk ve kütüklerinizi temizleyebilmek için öncelikle bu zararlı programların işleyişi hakkında bilgili olmanız gerekmektedir.

Herhangi bir zararlı yazılımın virüs olarak sınıflandırılabilmesi için;
  • İşletilebilir olmak
  • Kendini kopyalama özelliğine sahip bulunmak,
  • Diğer işletilebilir yazılımları virüslü program haline dönüştürmek gibi özelliklerinin bulunması gerekir.
Genel olarak virüs türü yazılımlar, kendilerini uygulama programları içine gizlemektedirler. Gizlendikleri uygulama programı, bir sözcük-işleme, grafik hazırlama yazılımı olabileceği gibi bir oyun programı ya da bir hesap tablosu da olabilir
Devamını Oku

7 Mart 2012 Çarşamba

Bilgisayar Virüslerinin Etkileri ve Tarihi

Bilgisayar Virüslerinin Etkileri

Bazı virüsler uygulamalara zarar vermek, dosyaları silmek ve sabit diski yeniden formatlamak gibi çeşitli şekillerde bilgisayara zarar vermek amacıyla programlanmışlardır. Bazıları zarar vermektense, sadece sistem içinde çoğalmayı ve metin, resim ya da video mesajları göstererek fark edilmeyi tercih ederler. Bu zararsızmış gibi gözüken virusler kulanıcı için problem yaratabilir. Bilgisayar hafızasını işgal ederek makineyi yavaşlatabilir, sistemin kararsız davranmasına hatta çökmesine neden olabilirler. Ek olarak birçok virüs, hata (bug) kaynağıdır ve bu hatalar sistem çökmelerine ve veri kaybına neden olabilir.

Virüs Teriminin Kullanımı

Bilgisayar virüsü terimi, biyolojik muadilinden türetilmiş olup onunla aynı mantıkta kulanılmaktadır. Tam olarak doğru olmasa da virüs terimi genelde Truva atı ve solucan da dahil olmak üzere tüm zararlı çeşitlerini ifade edecek şekilde kullanılmaktadır. Günümüzde en tanınmış antivirüs yazılım paketleri tüm saldırı çeşitlerini savunabilecek yapıdadır. Bazı teknoloji topluluklarında virüs terimi , küçümsemek maksadıyla, zararlı yazıcılarını da belirtecek şekilde kullanılır.
Virus terimi ilk olarak 1984'te Fred Cohen tarafından hazırlanan Experiments with Computer Viruses adlı tez çalışmasında kullanılmış ve terimin Len Adleman ile birlikte türetildiği belirtilmiştir. Ancak daha 1972'lerde David Gerrold'e ait When H.A.R.L.I.E Was One adlı bir bilim-kurgu romanında, biyolojik virüsler gibi çalışan VIRUS adlı hayali bir bilgisayar programdan bahsedilmiş. Gene bilgisayar virüsü terimi, Chris Claremont'in yazdığı ve 1982 yılında basılmış Uncanny X-Men adlı çizgi romanda geçmiş. Dolayısıyla Cohen'in virüs tanımlaması akademik olarak ilk kez kullanılsa da terim çok önceden türetilmişti.

Tarih

İlk olarak 1948 yılında John Von Neuman tarafından kendini kopyalayabilen bilgisayar programı fikri ortaya atılmıştır.Elk Cloner adlı bir program labaratuvar ya da bilgisayar dışında üretilmiş olup ilk bilgisayar virüsü olarak tanımlanmıştır. Rich Skrenta tarafından 1982 yılında yazılan virüs Apple DOS 3.3 işletim sistemine bulaşıp disketler vasıtasıyla yayılmıştır. Bu virüs aslında bir lise öğrencisi tarafından hazırlanan bir tür şaka idi ve oyun dosyaları içerisine gizlenmişti. Oyunu 50. çalıştırmada virüs salınıyor ve akabinde boş bir ekranda Elk Cloner adlı virüs hakkında bir şiir gösterilerek bulaşma işlemi tamamlanıyordu.

Bilgisayar Virüsü konulu ilk doktora tezi 1983 yılında hazırlandı.İlk PC (Kişisel Bilgisayar) virüsü (c)Brain adında bir önyükleme sektörü virüsü idi ve 1986 yılında Pakistan'ın Lahore şehrinde çalışan Basit ve Amjad Farooq Alvi isimli iki kardeş tarafından yazılmıştı. Kardeşler virüsü, resmi olarak, yazdıkları yazılımın korsan kopyalarını engellemeye yönelik hazırlamışlardı. Ancak analizciler bir tür Brain türevi (varyant) olan Ashar virüsünün, kodlar incelendiğinde aslında Brain'den önce yaratıldığını iddia etmekteler.Bilgisayar ağlarının yaygınlaşmasından evvel, birçok virus çıkarılabilir ortamlar, özellikle disketler, vasıtasıyla yayılmaktaydılar. Kişisel bilgisayar devrinin ilk günlerinde birçok kullanıcı bilgi ya da programları disketler ile bir bilgisayardan diğerine taşımaktaydılar. Bazı virusler bu disketlerde bulunan programlara bulaşarak yayılmaktaydılar. Bazıları da kendilerini önyükleme sektörlerine yükleyerek bilgisayar çalıştırılır çalıştırılmaz etkin hale geçmeyi amaçlamaktaydılar.




Geleneksel bilgisayar virüsleri de 1980'lerde kişisel bilgisayarların hızla yayılması sonucunda bilgisayarlı bilgi sistemlerinin ve modemlerin kullanımındaki artış sonucunda yazılım paylaşımı sıklaştı. Bilgisayarlı bilgi sistemleri (BBS) sayesinde yazılımların paylaşımı Truva atlarının yayılmasına katkıda bulunurken, çok kullanılan yazılımları etkileyecek özel virüsler yazılmaya başlandı. Gene paylaşılan yazılımlar (Shareware) ve kaçak yazılımlar, BBS'ler üzerinde virüslerin yayılımı için kullanılan genel taşıyıcılardı. Bir tarafta korsanlar, ticari yazılımların yasal olmayan kopyalarını pazarlarken, iş çevreleri de virüslerin açık hedefleri haline gelmiş güncel uygulamaları ve oyunları güvenli kılmakla uğraşmaktaydılar.
1990'ların ikinci yarısından itibaren makro virüsler sıklaştı. Bu türden virüslerin birçoğu Word ve Excel gibi birçok Microsoft programını etkileyebilen betik dillerinde hazırlanıyorlardı. Bu virusler Microsoft Office ile yaratılmış belge ve elektronik çizelgelere bulaşmaktaydı. Word ve Excel Mac OS üzerinde de çalışabildiklerinden bu virusler Macintosh bilgisayarlara da yayılmaktaydı. Bu türden virüslerin bir çoğu virus bulaşmış eposta gönderme yetisinde değildiler. Eposta yoluyla yayılım gösteren virüsler Microsoft Outlook Com arayüzününün avantajını kullanmaktaydılar.
Makro virüsler özellikler tespit programları için problem teşkil etmektedir. Örneğin Microsoft Word'ün bazı sürümleri makroların ek boş satırlar ile çoğalmalarına izin vermekteydi. Bazı makro virüslerin de aynı şekilde davranmalarından ötürü normal makrolar yanlışlıkla yeni bir virüs olarak tanımlanmaktaydı. Bir başka örnekte ise iki makro virüsü aynı anda belgeye bulaştığında, ikisinin birleşimi çiftleşme olarak algılanıyor ve muhtemelen ebeveynden ayrı yeni bir virüs olarak tespit ediliyordu.
Bir bilgisayar virüsü hazır mesajlaşma üzerinden de gönderilebilir. Virüs bulaştığı makineyi kullanarak bir web adresi linkini kişiler listesindeki tüm şahıslara hazır mesaj olarak gönderebilir. Mesajı alan kişi arkadaşından (ya da herhangi bir güvenilir kaynaktan) geldiğini düşündüğü linke tıklarsa, ulaşılan sitede bulunan virüs bilgisayara bulaşabilir ve yukarıda bahsedilen yöntemi kullanarak diğer kurban bilgisayarlara yayılabilir.
Kasım 2001'de Outlook ve Outlook Express'teki güvenlik açığını kullanan "Badtrans" solucanı, virüslerin bulaşması için virüslü e-posta eklentileri açılmalıdır tezini çürüttü.
Yeni tür bilgisayar virüsleri cross-site betik virüsleridir. Virüs araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmış ve 2005 yılında akademik olarak sunumu yapılmıştır. Virüs yayılmak için cross-site scripting açığını kullanmakta . 2005 yılından bu yana birçok cross-site scripting virüsü örneği gözlendi. Etkilenen belli başlı siteler arasında Myspace ve Yahoo bulunmakta.

Devamını Oku

Virüsler...!!!


Biyolojik virüsler ile karşılaştırma

Virüsler nasıl çalışır? Bilgisayar virüsleri , biyolojik virüslerin insandan insana bulaşması gibi bir bilgisayardan diğerine bulaşabilirler. Örneğin, uzmanların tahminine göre , Mydoom adlı solucan Haziran 2004 tarihinde bir gün içerisinde çeyrek milyon bilgisayara bulaştı. 2000 yılındaki bir diğer vakada ise ILOVEYOU virüsü , benzer etkileri yarattı. An itibariyle bilişim dünyasında onbinlerce virüs bulunmakta ve hergün yenileri tespit edilmekte. Bulaşma ya da yayılım şekillerindeki çeşitlilikten ötürü virüslerin nasıl çalıştıklarını tümü için geçerli olacak şekilde özetlemek zordur. Ancak, genelde çeşitli virüs tiplerini belirtmek için kullanılan geniş kategoriler bulunmaktadır.ayrıca en güzel örnek spam virüsüdür.

Sınıflandırma

Virüs tipleri birçok alt bölümde incelenebilir. Ana sınıflama bölümleri şunlardır:

1-Dosya virüsleri

Dosya virüsleri, asalak ya da yürütülebilir virüsler olarak da bilinen ve kendilerini yürütülebilir dosyalara (sürücü ya da sıkıştırılmış dosyalara) tutturan ve konak program çalıştırıldığında etkinleşen kod parçaçıklarıdır. Etkinleştikten sonra , virüs kendini diğer program dosyalarına tutturarak yayılabilir ve programlandığı şekilde kötü niyetli faaliyet gösterebilir. Birçok dosya virüsü kendilerini sistem hafızasına yükleyip sürücüdeki diğer programları araştırarak yayılır. Bulduğu programların kodlarını virüsü içerecek ve gelecek sefer program çalıştığında virüsü de etkinleştirecek şekilde değiştirir. Virüs tüm sisteme ya da bulaştığı programı ortak kullanan sistemlerin tüm alanlarına yayılana dek defalarca bunu yapar. Yayılmalarının yanı sıra bu virüsler hemen ya da bir tetikleyici vasıtasıyla etkinleşen tahrip edici bir tür bileşeni bünyelerinde barındırırlar. Tetikleyici özel bir tarih , virüsün belirli bir kopyalama sayısına ulaşması ya da önemsiz herhangi bir şey olabilir. Randex, Meve and MrKlunky dosya virüslerine verilebilecek birkaç örnektir.

2-Önyükleme sektörü virüsleri

Önyükleme sektörü sabit diske ait tüm bilgilerin saklandığı ve bir program vasıtası ile işletim sisteminin başlatılmasını sağlayan yerdir. Virüs , her açılışta hafızaya yüklenmeyi garantilemek amacıyla kodlarını önyükleme sektörüne yerleştirir. Bu , belki de , günümüzde sayıca azalmalarının da nedeni olmuştur. Programların disketler ile bir bilgisayardan diğerine taşındığı dönemlerde önyükleme virüsleri büyük bir hızla yayılıyordu .Ancak CD-ROM devrinin başlamasıyla , CD-ROM içerisindeki bilgilerin değiştilemez ve kod eklenemez olmasından ötürü, bu tür virüslerin yayılımı durdu. Önyükleme virüsleri hala var olsa da yeni çağ zararlı yazılımlarına nispeten çok nadirler. Yaygın olmamalarının diğer bir sebebi ise işletim sistemlerinin artık önyükleme sektörlerini koruma altına almasıdır. Polyboot.B ve AntiEXE önyükleme virüslerine örnektirler.

3-Makro virüsler

Makro virüsler, makrolar içeren çeşitli program ya da uygulamalarca yaratılmış dosyalara bulaşan virüslerdir. Microsoft Office programınca üretilen Word belgeleri, Excel elektronik çizelgeleri, PowerPoint sunumları, Access veritabanları, Corel Draw, AmiPro uygulamalarınca yaratılmış dosyalar vs. etkilenen dosya tipleri arasındadır. Makro virüsler işletim sisteminin değil ait olduğu uygulamanın dilinde yazıldığından platform bağımsızdırlar ve uygulamayı çalıştırabilen tüm işletim sistemleri (Windows, Mac vb.) arasında da yayılabilirler. Uygulamalardaki makro dillerinin süreki artan kabiliyetleri ve ağlar üzerinde yayılma olasılıkları bu türden virüsleri büyük tehdit haline getirmektedir. İlk makro virüsü Microsoft Word için yazılmış ve 1995 Ağustos'unda tespit edilmişti.Bugun binlerce makro virüsü bulunmakta. Relax, Melissa.A ve Bablas makro virüs örnekleridir.Çoğalma bakımından worm(solucan)lara benzerler ama işlev yönünden farklılık gösterirler.

4-Ağ virüsleri

Ağ virüsleri, yerel ağlarda ve hatta İnternet üzerinde hızla yayılmak konusunda çok beceriklidirler. Genelde paylaşılan kaynaklar, paylaşılan sürücüler ya da klasörler üzerinden yayılırlar. Bir kez yeni bir sisteme bulaştıklarında, ağ üzerindeki potansiyel hedefleri araştırarak saldırıya açık sistemleri belirlemeye çalışırlar. Savunmasız sistemi bulduklarında ağ virüsü sisteme bulaşır ve benzer şekilde tüm ağa yayılmaya çalışırlar. Nimda ve SQLSlammer kötü nam salmış ağ virüslerindendir.

5-Eşlik virüsleri

Eşlik virüsleri  konak dosyalarına tutunmuş değillerdir ancak MS-DOS'u suistimal edebilirler. Bir eşlik virüsü geçerli .EXE (uygulama ) dosyalarına ait isimleri kullanan genelde .COM nadiren .EXD uzantılı yeni dosyalar yaratmaktadır. Eğer kullanıcı belirli bir programı çalıştırmak için komut konsoluna sadece programın ismini yazıp .EXE uzantısını yazmayı unutursa DOS, ismi ve uzantıları aynı olan dosyalardan uzantısı sözlükte önde görünen dosyanın çalıştırılmak istendiğini varsayıp virüsü yürütecektir. Örneğin kullanıcı dosya adı.COM (virüs dosyası) ve dosya adı.EXE (yürütme dosyası) adlı iki dosyaya sahip olsun ve komut satırına sadece dosya adı yazmış bulunsun. Uzantılar incelendiğinde sonuç olarak dosya adı.com yani virüs dosyası yürütülecektir. Virüs yayılacak ve atanmış diğer görevleri yaptıktan sonra kendisiyle aynı isime sahip .exe dosyasını çalıştıracaktır. Böylece kullanıcı büyük ihtimalle virüsün ayırdına varamayacaktır. Bazı eşlik virüslerinin Windows 95 altında ve Windows NT'deki DOS öykünücüleri üzerinde çalışabildiği bilinmektedir. Yol eşlik virüsleri geçerli sistem dosyaları ile aynı ada sahip dosyalar oluşturur ve dizin yolu içinde bulunan eski virüsleri yenileri ile değiştirir. Bu virüsler MS-DOS komut istemini kullanmayan Windows XP'nin kullanıma sunulması ile giderek seyrekleşmişlerdir.

6-Yazılım bombaları

Yazılım bombaları, gerekli şartlar oluşana dek atıl durumda kalan ve özel bir kodu işleyen yazılımlardır. Şartların olgunlaşması kullanıcıya mesajlar göstermek ya da dosyaları silmek gibi belirli fonksiyonları tetikleyecektir. Yazılım bombaları bağımsız programların içerisinde barınabildikleri gibi virüs ya da solucanların parçaları da olabilirler. Belirli sayıdaki konağı etkiledikten sonra etkinleşen yazılım bombaları örnek olarak verilebilir. Saatli bombalar, yazılım bombalarının alt kümeleri olup belirli tarih ya da zamanda etkinleşecek şekilde programlanmışlardır. Saatli bombalara ünlü Friday the 13th virüsü örnek verilebilir.

7-Cross-site scripting virüsleri

Bir cross-site scripting virüsü (XSSV) çoğalabilmek için cross-site betik açıklarını kullanan virüslerdir. Bir XSSV yayılabilmek için web uygulamaları ve web tarayıcılarına ihtiyaç duyduğundan simbiyoz tip virüstür. Aslında xss bir virüs değil, sistem açığıdır. Php tabanlı sitelerde görülür.id= değişkeninden sonra kullanılan zararlı kod ile açık çağrılır. Açık bulunursa site adminine açıklı link yollanması ile cookieleri çalınabilir. Bu açık hotmailde de vardır bu yüzden mail güvenliği açısından gelen her adres açılmamalıdır

8-Sentineller

Sentineller oldukça gelişkin virüs tipi olup yaracısına bulaştığı bilgisayarları uzaktan kullanma yetkisi verir. Sentineller bot , zombi ya da köle adı verilen bilgisayarların oluşturduğu ve Hizmeti engelleme saldırısı gibi kötü niyetli amaçlarda kullanılacak geniş ağlar yaratmada kullanılırlar.

Virüslerin, makinenize bulaşma ya da makinenizde etkin halde olmadan saklanma yolları pek çoktur. Ancak etkin olsun ya da olmasın virüslerin başıboş bırakılması çok tehlikelidir ve ivedi şekilde sorun halledilmelidir.

9-Diğer zararlı yazılımlar

Geçmişte bir bilgisayarı zor durumda bırakabilecek tek yöntem zararlı taşıyan disketleri bilgisayara yerleştirmekti. Yeni teknoloji çağının başlamasıyla, artık, neredeyse her bilgisayar dünyanın geri kalanına bağlanmış durumda. Dolayısıyla zararlı bulaşmalarının kaynak yerlerini ve zamanlarını kesin olarak tespit etmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Bunlar yetmezmiş gibi bilgisayar çağında yeni tür zararlı yazılımlar türemiş durumda. Günümüzde virüs terimi, bir bilgisayarı zararlı yazılımlarca saldırıya maruz bırakacak tüm değişik yöntemleri belirtmekte kullanılan genel bir terim halini almıştır. Açıklanan virüs tiplerinin dışında günümüzde yenice karşılaştığımız problemler bulunmakta.

a-Truva Atları
Truva atları ilgi çekici görünen ama aslında aldatmaya yönelik zararlı dosyalardır. Sistemde var olan dosyalara kod eklemektense ekran koruyucu yüklemek, epostalarda resim göstermek gibi bir işle iştigal oldukları izlenimi uyandırırlar. Ancak, aslında arka planda dosya silmek gibi zararlı etkinlikler gerçekleştirmektedirler. Truva atları bilgisayar korsanlarının bilgisayarınızdaki kişisel ve gizli bilgilerinize ulaşmalarına imkân tanıyan gizli kapılar da yaratırlar.
Truva atları aslında sanılanın aksine virüs değillerdir çünkü kendilerini çoğaltamazlar. Bir Truva atının yayılması için saklı bulunduğu eposta eklentisinin açılması ya da Truva atını içerir dosyanın internet üzerinden bilgisayara indirilip yürütülmesi gerekir.
Hizmeti engelleme saldırısı Truva atları
Hizmeti engelleme saldırısı (Denial of service attacks) Truva atlarının dayandığı temel düşünce kurbanın bilgisayarındaki İnternet trafiğini bir web sitesine ulaşmasını veya dosya indirmesini engelleyecek şekilde arttırmaktır. Hizmeti Engelleme Saldırısı Truva atlarının bir başka versiyonu mail-bombası Truva atlarıdır ki ana amaçları mümkün olabildiğince çok makineye bulaşmak ve belirli eposta adreslerine aynı anda filtrelenmeleri münkün olmayan çeşitli nesneler ve içerikler ile saldırmaktır.

b-FTP Truva Atları

Bu tür Truva atları en basit ve artık modası geçmiş Truva atlarıdır. Yaptıkları tek şey FTP transferleri için kullanılan 21. portu açmak ve herkesin bilgisayarınıza bağlanabilmesine imkân tanımaktır. Bu türün yeni versiyonları sadece saldırganın sisteminize ulaşmasını sağlayan parola korumalı yapıdadırlar. Aslına bakarsanız Trojan'ın modası geçmiş virüs olmasına karşılık halen kullanımı yaygındır.Bu tür virüsler sizin sisteminize girmeleriyle kalmaz gerekli bilgilerinizi çalabilirler,kredi kartı numaralarını ve buna benzer bir çok şey yapabilirler. Günümüz teknolojisi bunu engelleyecek bir çok program üretmiştir.

c-Yazılım Tespit Engelleyiciler

Bu Truva atları makinenizi koruyan popüler antivirüs ve firewall yazılımlarının çalışmalarını engelleyerek saldırganın sisteminize erişimine olanak tanır. Yukarıda belirtilen Truva atı tiplerinden birini ya da birkaçını birden içerecek yapıda olabilir.

d-Solucanlar

Bilgisayar solucanları çoğalan, bağımsız şekilde çalışabilen ve ağ bağlantıları üzerinde hareket edebilen programlardır. Virüs ve solucanlar arasındaki temel fark çoğalma ve yayılma yöntemleridir. Bir virüs çalışmak için konak ya da önyükleme sektörü dosyalarına ihtiyaç duyarken, makineler arası yayılım için gene taşıyıcı dosyalara gereksinim duyar. Oysa solucanlar kendi başlarına bağımsız şekilde çalışabilir ve bir taşıyıcı dosyaya ihtiyaç duymadan ağ bağlantıları üzerinde yayılabilirler. Solucanların yarattığı güvenlik tehditleri bir virüsünküne eşittir. Solucanlar sisteminizdeki elzem dosyaları tahrip etmek, makinenizi büyük ölçüde yavaşlatmak ve bazı gerekli programların çökmesine neden olmak gibi bütün olası zararları yaratabilme yeteneğindedirler. MS-Blaster ve Sasser solucanları en tanınış solucanlara örnektirler.

Casus yazılımlar

Casus yazılımlar, reklam destekli yazılımları nitelemekte kullanılan diğer bir terimdir. Paylaşılan yazılımları üreten yazarlar, program içerisinde reklam yayınlatarak ürünü kulanıcıya satmadan da para kazanabilirler. Piyasadaki birçok büyük media şirketi yazarlara reklam bantlarını yazılımlarına yerleştirmelerini önerir ve reklam bantları sayesinde satılan her ürün için belirli bir oranda komisyon vermeyi vaat eder. Eğer kullanıcı yazılımdaki reklam bantlarını can sıkıcı buluyorsa, lisans ücretini ödediği takdirde banttan kurtulmanın imkânına erişir. Bu bantları üreten reklam şirketleri, ek olarak internet bağlantınızı sürekli kullanarak internet kullanımınıza ait istatistiki bilgileri sizin bilginiz dahilinde olmadan reklam verenlere gönderen bazı izleme programlarını sisteminize yüklerler. Yazılımlara ait gizlilik politikalarında hassas ve tanımlayıcı verilerin sisteminizden toplanmadığı ve kimliğinizin belli olmayacağı belirtilse de kişisel bilgisayarınızı bir sunucu gibi çalışarak size ait bilgileri ve internet kullanımınıza ait alışkanlıklarınızı 3. kişi ya da kurumlara göndermektedir.
Casus yazılımlar ayrıca bilgisayarınızı yavaşlatmakla, işlemci gücünün bir kısmını kullanmakla, uygunsuz zamanlarda sinir bozucu pop-up pencereleri ekrana getirmekle ve anasayfanızı değiştirmek gibi İnternet tarayıcısı ayarlarınızı değiştirmekle ünlüdürler. Ek olarak yasal olmayan bu tür yazılımlar büyük bir güvenlik tehditi oluşturmakta ve sisteminizden temizlenmelerinin hayli güç olması virüsler kadar baş belası olabileceklerini açıkça göstermektedir.


Devamını Oku

3 Ocak 2012 Salı

İletişim Formu

Fikirlerinizi,Düşünce ve Önerilerinizi Formumuzu Doldurarak Bize Bildirebilirsiniz...!!! Lütfen Formu Tam ve Eksiksiz Doldurunuz...
Ziyaretçi Defteri yükleniyor...
Devamını Oku